22 Ekim 2011 Cumartesi

BİR MAÇTAN ÇOK ÖTE KAYSERİ-SİVAS


12 saat sonra Anadolu'nun en büyük derbisi başlayacak. Türkiye'de yaşayan biz Türklerin isyan ettiği bu dönemde Büyük Anadolu Derbisi Kayseri-Sivas maçı ne kadar büyük olsada acımız kadar büyük olamayacağı için durgun bir gün yaşanacak tribünlerimizde. 

Bakıldığında iki takımda ortalama bir perforsmans gösterdi geçen haftalarda. Hatta şunu içtenlikle söylemem lazım Rıza Çalımbay'ın Sivasspor'u şuan bizden daha iyi durumda. 

Beşiktaş galibiyeti bizim için çok önemliydi. Gerek takımın moral kazanmasını, gerekse taraftarın yeniden heyecanlanmasını sağladı. İstanbul'dan 3 puan ve ezici bir oyun oynadıktan sonra Kayseriye dönen takımın Yuvasında ki ilk maçını Sivasspor'la oynaması hayli güzel bir tesadüf oldu.

Herkes şunu iyi bilir: Derbilerin ne favorisi vardır nede yıldız oyuncusu tahmin edilebilir. Derbi düdüğü çalana kadar kafamızdan bin senaryo geçer ama belki hiç biri gerçek olmadan maç neticelenir. Son yıllarda yapılan maçların sonuçları, sakatlarımız, cezalılarımız, sahaya diziliş düzenimiz, kimin kaptan olduğu,Tribünlerin yine niye boş kaldığı, kapıdaki güvenliklerin insana terörist muamelesi yapması, kombineli koltuğuma oturup ta "sen de başka yerde otur aga" diyen SEVECEN kişiler, "ayıptır arkadaş sövmeyin" diye babacan bir sesle konuşup ta rakip takım sempatzianı olan KİŞİLİKSİZLER  , Şota'nın yine Kent Turizm muavini gibi kravat takıp takmadığı, Süleyman Hurma'nın yerine ulaşamayan açıklamaları, hiç biri bu maçtan önce ve maç sırasında gram umurumda olmayacak. Çünkü  gerçek bir Kayserispor taraftarı için en önemli ve anlamlı karşılaşma Sivas karşılaşmasıdır.

Hani not defterine yada kafanıza yapılması gereken işler listesi yaparsınız ya tıpkı onun gibi kazanılması gereken maçlar listesi yaptığımda her zaman ilk sırada Sivasspor maçı oluyor. 

Hele maçı galip bitirdiğimizde Evimizin altında 17 yıldır ikamet eden, eski bakkal yeni tekel bayii işletmecesi Ali abiyle kafa yapmak kadar hayatımda zevk ve haz duyduğum an sayısı çok azdır. Ali abiden kısaca bahsedersek Sivas doğumlu Ali abi klasik büyük şehre göç kampanyasıyla Kayseri'ye taşınmış ve gönlünün yarısını Sivasspor'a yarısınıda Fenerbahçe'ye kaptırmış. Aynı insanda olmaması gereken bu iki şey Ali abide birleşmiş durumda. Sırf Ali Abiyle makara yapmak için Kazandığımız Sivas maçlarından sonra koşarcasına mahalleye gelmek isterim. 

Son yıllarda Stadyumda  görev yapan emniyet mensuplarının büyük çoğunluğunun Sivas'lı olduklarını artık net şekilde anladım. Derbi anında Sivas alehine yapılan küfürlü tezahüratlarda hemen yüzleri ekşiyor. "küfürsüz beyler" gibi saçma bir söylemde bulunuyorlar. Yakın il konumunda olduğumuz için torpili olan yada emekliliğine az kalmış yaşlı Sivaslı  polisler Kayseriye tayin oluyor ve Büyük Derbide güvenlik mensubu adı ile Sivasspor destekçiliği yapıyor. Bu maçı kazanmanın yarattığı bir diğer güzel etkide maç çıkışında mutsuz sivaslı polislerin yüzüne gülerek bakmak oluyor.

Büyük olasılıkla sabah Fatih Abi'nin telefonu ile uyanıp, Cami Kebir'in hudutları içerisindeki kellecilere gidip, önce terbiyelenmemiş kelle paça çorbası, ardından da çırpılmış yarım kelle yiyeceğim. Çayın gelmesine saniyeler kala sigaramı yakacağım derbi havasını dumanla beraber içime doldurduktan sonra, yıllardır birlikte maça gittiğimiz arkadaş çevremizle  sıkı bir telefon trafiği oluşturup, eş zamanlı stadyuma giriş planımızı başarıyla uygulamaya çalışacağız.

Ailem bağda don tehlikesi ile karşı karşıya gelen domateslerle uğraşacak, şehrimizde yaşayan fakat İstanbul takımlarını destekleyen "Kayserili" ve göçmen nüfus, destekledikleri takımların formalarıyla dolaşacak ve ben o tiplere bakıp tıka basa yediğim kelle-paçanın da etkisiyle kusma eşiğine gelip kendime hakim olacağım, liseli üniversiteli genç kızlarımız ve erkeklerimiz yıllar sonra unutacakları sıradan bir gün geçirirken ben üzerimde formamla Kadir Has'ta olacağım ve tarihe tanıklık edeceğim. 

İstiklal Marşını ve ardından başlanacak olan ŞEHİTLER ÖLMEZ VATAN BÖLÜNMEZ gerçeğini gırtlağım patlayana kadar haykıracağım. Şimdiden içim bir tuhaf, tüylerim diken diken oldu...

Bu maçın ardından ben gülmek istiyorum! Tıpkı bu ülkede yaşayan her Türk'ün gülmek istediği kadar!