Anne ve babası Türk olan bir çocuğun Alman olması "kendisini Alman hissetmesi" kulağa hayli enteresan geliyor değil mi?. Aslında biz Türk evlatları kendini Ermeni sanan "SÖZDE TÜRKLER'E'", alt kimliğe, üst kimliğe, mezhep farklılıkları gibi. konulara ve kişilere fazlasıyla alışkınızda Türk doğup ALMAN olan birine alışkın değildik. 1960'larda başlayan ve işçi olarak yurt dışına giden Türkler'e karşı yıllarca süre gelen ve halende devam etmekte olan ayrımcı bir tutum izlendi. Almanlar'ın Gurbetçileri aşağılamaları, dışlamaları, 2.sınıf insan yerine koymalarına orada yaşan Türkler ne kadar alıştı bilemem ama gurbetçi vatandaşlarımızdan biri olan Mesut Özil buna alışmış, benimsemiş hatta onlardan biri olmuş gibi görünüyor.Hitler'in Nazi Almanya'sı resmiyette bitse de Almanlar'ın içinde ki faşist ,kafatasçı zihniyet bence hala devam ediyor ve edecek. Kısaca Onlar bizi asla kendileri kadar sevmeyecek!
Mesut vurdu gol oldu!
Protestanlığın bir kolu olan "lutheran protestanı" bir papazın kızı olan Angela Merkel, Almanya'nın ilk kadın başkanı olmasının yanı sıra doğu'dan gelip Almanya'ya yerleşen insanları da pek sevmemesiyle bilinir. Maçtan sonra soyunma odasına kadar giderek takımı tebrik eden Merkel çok değil 2 sene evvel Euro 2008 yarı finalinde yine Türkiye maçında Lahm'ın son dakika da kaydettiği golle kendinden geçmişti. Acaba Merkel'i havalara uçuran, sevinçten kudurur duruma getiren olay Almanya Milli Futbol Takımının maç kazanması mı? Yoksa Merkel'i bu denli sevindiren olay ekonomik ve siyasi üstünlük kurduğu Türkiye'ye futbol sahasında da bir ders veriyor olmanın hazzımı?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder