21 Eylül 2011 Çarşamba
TOLUNAY KAFKAS'A DAİR
Dün oynanan ve Kayserispor'un 2011-2012 sezonundaki ilk galibiyetini almasıyla neticelenen maçın ardından Tolunay hocanın konuşması: "Söyleyecek fazla bir şeyim yok. Görüntü ortada. Büyük ihtimalle yarın başkanla konuşacağım, görevime devam etmeyeceğim. Erken bir hamle yapmanın doğru olduğunu düşündüm. Gelen hocaya da zaman vermem lazım. Yarın bir basın toplantısı yapacağım. Bu benim kendi kararım. Büyük ihtimalle devam etmeyeceğim. Oyuncu değiştirirken seyirci bana tepki gösteriyor. Suçu hep kendimde ararım. Maalesef büyüme sıkıntısı yaşıyoruz. Oyuncu bir yere geldikten sonra kimse bir şey yapamıyor. İddialı bir adamım. İddialı olmadığım yerde olmam. Tamamlayıcı değilim, belirleyiciyim. Kimseyi suçlamıyorum. Belki değişiklik daha iyi olur. Bir şeylerin altında bir şey aramanın gereği yok. Bunun suçlusu benim. Hiç bir şey dışardan gözüktüğü gibi değil. Mertçe, bütün suç benim. Kimseye toz kondurmam. Ben tükürdüğümü yalayacak bir insan değilim. Bu son 3 mağlubiyetle ilgili değil. Ben çok savaş gördüm, bunlar benim için tatbikat. Burayı da çok seviyorum. Trabzon hariç hiç bir yerde bu kadar sevgi görmedik. Oyunculara verecek bir şeyimiz kalmadı gibi gözüküyor. Her şey ortada. Başkanımıza toz kondurmam. Herkese teşekkür ediyorum."
Aslında Hoca'nın bu laflarının üzerine hiç birşey söylememek lazım... tıpkı radyoda sevdiğin bir şarkı çıktıktan sonra "bunun üzerine başka şarkı olmaz" diye düşünüp radyoyu kapatmak gibi...
Satırları hiç uzatmadan Tolunay Kafkas'ın dün akşam yaptığı konuşmayı canlı izleyen abimden gelen ve benim O'na cevap olarak yazdığım mesajları sizlerle paylaşmak geldi içimden...
Abim 22:47 Toli baba istifa etti...
Ben 01:21 Galiba uzun zamandır yakından tanıma fırsatımız olmayan birini bu kadar fazla sevdik be abi. Toli baba gerçekten önemli bir insan bizim için ki hala siyasi görüşünü tam olarak bilmiyoruz :) yazık oldu diyeceğim ama Toli inatçıdır yarın gider yeni bir takım bulur ve yine iyi şeyler yapmaya çalışır yada bırakır bu işleri tarımla falan uğraşır, şiir miir yazar.
Abim 10:39 Çok güzel yazmışsın... Bir sahil kasabasına yerleşir, eski kamyonet alır, birde kitaplar yeter ona :) Basın toplantısı tam anlamıyla Tolunay'a uygundu. Bildiğmiz ve beklediğimiz gibiydi sözleri, tavırları... Dürüst, utangaç, suçu kendinde arayan ve duyğularını ifade etmekte zorlanan bir hali vardı.. Bizden biriydi sanki..
Yine Hoca'nın güzel bir cümlesiyle yazıyı sonlandırıyorum. "Haksızlığı oyunculuğumda da teknik adamlığımda hiç bir zaman içime sindiremiyorum... haketmeyenlerin biryerlere gelmesini kabullenemiyorum."
17 Eylül 2011 Cumartesi
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)